Van'da Üniversite Öğrencisi Rojin Kabaiş’in Ölümü: Olayın Detayları ve Tartışmalar

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül akşamı "sahilden çakıl toplamak" bahanesiyle yurttan ayrıldıktan sonra kaybolmuştu. Yapılan kapsamlı aramalar sonucunda, 18 gün sonra, 16 Ekim'de Van'ın Tuşba ilçesi Mollakasım Mahallesi kıyısında cansız bedeni bulundu.

Olay yerine çağrılan acil ekipleri, genç kadının cesedinin Kabaiş'e ait olduğunu doğruladı. Otopsi raporu, ölüm nedeninin suda boğulma olduğunu açıkladı. Yaklaşık 100 farklı örneğin incelendiği rapor, herhangi bir kesici veya ateşli silah yaralanmasına rastlanmadığını belirtti. Rojin'in vücudunda yara bulgusu olmaması dikkat çekti.

Kabaiş'ın kaybolmasından sonra kıyıda cep telefonu, kulaklıkları, aldığı pasta ve suyu bulunmuş, bu eşyalar polis tarafından incelemeye alınmıştı. Son telefon görüşmesinde annesine kahve, su ve pasta almak için dışarıda olduğunu söylemişti.

Rojin Kabaiş'in ölümünün ardından ailesi özellikle babası, intihar iddialarını kesinlikle reddederek olayın aydınlatılması için adli makamları göreve çağırdı. Baba Nizamettin Kabaiş, kızının yaşamı seven biri olduğunu ve intihar etmesinin mümkün olmadığını belirtti. Ayrıca, Kabaiş’in cesedinin üniversiteden yaklaşık 24 kilometre uzaklıkta bir yerde bulunması ve olayın intihar olarak gösterilmeye çalışılması ailede şüphe yarattı.

Van Barosu da konuyla ilgili yaptığı açıklamada soruşturmada ciddi eksiklikler ve ihmaller olduğunu, sürecin şeffaf olmadığını ve sivil toplum kuruluşlarının soruşturmadan dışlandığını vurguladı. Sosyal medya platformlarında Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin paylaşımlara erişim engeli getirildiği rapor edildi.

Bu olay, Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. İstatistiklere göre, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesinden sonra şiddet ve kadın cinayetlerinde artış yaşanması toplumda ciddi tepkiye neden oldu.

Rojin Kabaiş'in ölümü, hem Van'da hem de Türkiye genelinde geniş yankı uyandırarak, kadınların korunması ve cinayetlerin engellenmesi yönünde çağrıları artırdı. Olayla ilgili soruşturma sürerken, konuya ilişkin toplumsal duyarlılık ve hukuk devleti prensiplerine bağlı adım atılması bekleniyor.