
Ergenlik Döneminde Gençlerin Güncel Sağlık ve Psikoloji Trendleri
Ergenlik dönemi, bireylerin fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan hızlı değişimler yaşadığı kritik bir gelişim evresidir. Günümüzde gençlerin ruh sağlığı ve yaşam tarzları konusunda önemli değişiklikler yaşandığı gözlemlenmektedir.
Son iki on yılda yapılan araştırmalar, ergenlerin riskli davranışlarda (madde kullanımı, tehlikeli cinsel davranışlar, şiddet) giderek azalma eğiliminde olduğunu göstermektedir. ABD'de 1999-2021 yılları arasında 178.658 lise öğrencisi üzerinde yapılan çalışmalarda, ergenlerin büyük çoğunluğunun bu tür riskli davranışlardan uzaklaştığı ancak küçük bir grubun depresyon ve umutsuzluk gibi ciddi ruhsal sorunlar yaşadığı tespit edilmiştir. Bu durum, halk sağlığı önlemlerinin hâlâ gençlerin ruh sağlığını desteklemeleri için gerekliliğini ortaya koymaktadır.[1]
Öte yandan, günümüz gençleri sosyal medya, akademik başarı baskısı ve küresel belirsizlik gibi faktörlerin etkisiyle artan anksiyete ve duygusal stres yaşamaktadır. Araştırmalar, her üç gençten birinin 18 yaşına gelmeden önce anksiyete bozukluğu yaşayabileceğini göstermektedir. 2009'dan 2019'a kadar ABD'deki lise öğrencileri arasında sıkça üzgün veya umutsuz hissetme oranı %26'dan %37’ye yükselmiştir. Özellikle genç kızlar arasında yalnızlık oranları %60’a ulaşmaktadır.[2]
Ergenlerin sosyal ve duygusal destek eksikliği de ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir. ABD’de gençlerin yalnızca %58,5’i ihtiyaç duydukları sosyo-duygusal desteği aldığını belirtirken, ebeveynlerin %93,1’i çocuklarının yeterince desteklendiğini düşünmektedir. Destek alamayan gençlerde daha kötü uyku kalitesi, anksiyete, depresyon ve düşük yaşam doyumu bildirilmiştir. Bu durum, gençlerin özellikle akran bağlarına ve sosyal çevrelerine yüksek oranda ihtiyaç duyduklarını göstermektedir.[5]
Fiziksel sağlık açısından ise, ekran başında çok vakit geçirme ve hareketsiz yaşam tarzı giderek yaygınlaşmaktadır. Gençlerin çoğunluğu evde, okulda ve toplu taşımada uzun süre oturmakta, bu da enerji ve dikkat seviyelerinde düşüşe yol açmaktadır. Buna karşın bir kısmı ise sağlıklı yaşam ve wellness kültürüne ilgi göstermekte; farkındalık uygulamaları, bitki temelli beslenme ve yoga gibi uygulamalar popülerlik kazanmaktadır. Ancak sosyal medyada sağlıkla ilgili yanlış bilgiler ve dış görünüş baskısı da gençlerin karşılaştığı diğer önemli sorunlardır.[4]
Ergenlerin aile ilişkileri, uyku düzenleri ve çevresel faktörler, sağlıklı gelişimleri için koruyucu faktörler olarak önem taşımaktadır. Sıcak aile ilişkileri, duygusal düzenlemeyi desteklemekte, erken yaşta yaşanan kötü deneyimler ise beyin gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir.[3]
Son olarak, yapılan araştırmalar gençlerin eğitim ve gelecek planlarına dair umut verici veriler de ortaya koymaktadır. ABD’de gençlerin %53’ü liseyi bitirdikten sonra dört yıllık üniversiteye gitmeyi planlamakta, özellikle yüksek gelirli ailelerin çocukları bu konuda daha istekli görünmektedir.[6]
Özetle, ergenler hem ruhsal hem fiziksel sağlık açısından yeni zorluklarla karşı karşıya olsa da, aile ve toplum destekleri ile bu dönemde sağlıklı gelişim mümkün olmaktadır. Güncel araştırmalar, gençlerin ihtiyaçlarının ve risklerinin daha iyi anlaşılması ve müdahalelerin hedeflenmesi için önemli veriler sağlamaktadır.
Etiketler:
Kaynaklar:
www.bc.edu
hillsidehorizon.com
developingadolescent.semel.ucla.edu
gianfrancoconti.com
www.apa.org
www.pewresearch.org
www.pewresearch.org
www.decadirect.org