17 Ağustos Depremi: 26 Yılın Geçmişi ve Bugünün Riskleri

Türkiye'nin en büyük doğal felaketlerinden biri olarak tarihe geçen 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden tam 26 yıl geçti. Bu yıkıcı deprem, 17 Ağustos 1999 günü saat 03.02'de, Kocaeli Gölcük merkezli olarak, 7.4 büyüklüğünde ve 45 saniye süren şiddetli bir sarsıntı şeklinde meydana geldi.

Deprem, Marmara Bölgesi'nde özellikle Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce ve İstanbul illerinde büyük yıkıma yol açtı. Resmi verilere göre, hayatını kaybedenlerin sayısı 17 bin 480'e ulaşırken, 43 bin 953 kişi yaralandı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yeri tamamen yıkıldı. Yaklaşık 200 bin kişi ise evsiz kaldı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Temmuz 2010 tarihli raporunda ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerinde küçük farklılıklar olsa da can kaybı ve yaralı sayısı oldukça yüksek ve trajiktir. Depremin ardından, İstanbul başta olmak üzere Marmara bölgesinde, 7 ile 7.5 büyüklüğünde yeni yıkıcı depremlerin olabileceği ihtimali her zaman gündemde tutulmaktadır.

Bugün, 17 Ağustos 2025 tarihinde, AFAD ve Kandilli Rasathanesi tarafından bildirilen son dakika bilgiler ışığında, Balıkesir Sındırgı bölgesinde 3.5 ve 2.5 büyüklüğünde deprem artçı sarsıntıları yaşanıyor. Bu depremlerin derinliği 5-6 km aralığında olup, yerel halkın dikkatli ve hazırlıklı olmaları için uyarılar devam etmektedir.

26 yıl sonra, Marmara bölgesindeki riskli yapılar ve deprem güvenliği sorunları hala çözüme kavuşmamış temel meseleler arasında bulunuyor. Uzmanlar, özellikle İstanbul’daki yapı stoğunun önemli bir bölümünün depreme karşı dayanıksız olduğunu belirtiyor. Bu durum, yeni büyük bir depremde ciddi zararların yaşanma riskini hâlâ artırıyor.

Bu nedenle 17 Ağustos depremi yalnızca geçmişin acı bir anısı değil, aynı zamanda günümüzde ve gelecekte alınması gereken önlemler için uyarıcı bir kritik eşik olarak değerlendiriliyor. Vatandaşların bilgi sahibi olması, yapıların güçlendirilmesi ve afet yönetim sistemlerinin etkinleştirilmesi önem taşıyor.